Sporcularımız ve Babaları temalı röportaj dizimizde Sporcumuz Elif Naz Ozar ve Sevgili Babası Yavuz Ozar’ı konuk ettik. Samimi yanıtları için kendilerine çok teşekkür ediyoruz.
Elif Naz Ozar
Öz Geçmiş
Sporcumuz Elif Naz Ozar 2005 yılında İstanbul’da doğdu. On bir yaşında eskrim sporuna İstanbul Marmara Eskrim Spor Kulübünde başladı. Türkiye Eskrim Federasyonu klasmanlarında lisanslı sporcu olarak 4 yıldır turnuvalara katılmaktadır. Sporcularımızın “örnek ablasıdır.” Uzaktan, Elif Naz’ı izlediğinizde “zarafetin ve flörenin uyumunu” görürsünüz.
En beğendiği eskrimciler
Büyüklerde Inna Deriglazova; kendi kategorisinde Lauren Scruggs.
Unutamadığı eskrim anısı
“Eskrime başladıktan sonraki her an, benim için çok kıymetliydi. Başladığım ilk yılda, 32 yıl aradan sonra ülkemizi olimpiyatlarda temsil etme hakkı elde eden İrem Abla (İrem Karamete) ile salonumuzda tanışmak ve onunla aynı salonun havasını teneffüs ederek antrenman yapmak benim için inanılmaz heyecan ve gurur verici anlardı.
Sporcumuzun velisi Yavuz Ozar
Kendisi 5 yıldır eskrimci babası. Elif Naz’dan 12 yaş büyük olan ablası Ece de 9 yaşından beri binicilik sporu yaptığından, aslında 19 yıldır da sporcu babası diyebiliriz kendisi için. “Mekanik ve Elektrik Tesisat Taahhüt“ sektöründe faaliyet gösteren şirketlerinde, 20 yıldır üst düzey yönetici ve şirket ortağı olarak iş hayatını sürdürmektedir. Marmara Eskrim Kulübünde, Haziran 2017- Ocak 2019 döneminde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev almış ve kurumsallaşmaya yönelik önemli katkıları olmuştur. Kulübümüze desteklerini hiç bir zaman esirgemeyen, Türkçe’mizi doğru kullanan ve pozitif iletişimi hayat görüşü yapmış, kulübümüzün “Yavuz Abi’sine” en içten teşekkürlerimi sunarım.
Elif Naz’cım senden başlamak istiyorum.
SORU: Elif Naz’cım eskrimle nasıl tanıştın?
Eskrimden önce birkaç spor dalını denedim fakat, aradığım mutluluğu bulamadım. Bu arayış sürecine piyano öğretmenim de yakından tanık olmuş ve basketbol, voleybol gibi sporların, parmaklarımdaki gelişime vereceği etkinin, piyano eğitimimde beni olumsuz etkileyebileceğini söyleyerek eskrimi bir araştırmamı tavsiye etmişti. İyi ki de tavsiye etmiş ve ailem de bana bu desteği vererek beni eskrim ile tanıştırmış. Bu nedenle hem piyano öğretmenim Gaye Abla’ya ve aileme hem de bu sporu sevmeme yardımcı olan değerli antrenörlerime çok teşekkür ediyorum.
SORU: Marmara Eskrim Kulübü dışında bir kulüpte eskrim çalışmaları yaptın mı?
Hayır, yaklaşık 5 yıl önce Marmara Eskrim Kulübünde eskrim çalışmalarıma başlamıştım ve hala da çalışmalarımı yoğun bir şekilde burada sürdürüyorum.
SORU: Her dönem minik sporcularımız kulübümüzde başlıyor. Onları gördüğünde neler hatırlıyorsun?
Ben eskrim ile 11. yaşımda tanışmıştım. Farklı spor dallarında zaman kaybetmeyip 8-9 yaşımda başlamış olsaydım keşke diyorum. Şimdilerde 7-10 yaş arası minik sporcularımızla salonda karşılaştığımda, onlarla diyalog içinde olmak, kendi bildiklerimi onlara aktarabilmek beni oldukça motive ediyor. Onlardaki heyecanı gördüğümde de ilk başladığım zamanlar kendi yaşadığım duygularım aklıma geliyor ve onlara daha çok yardımcı olmak istiyorum.
SORU: Flörenin okul ve sosyal hayatına yansımaları nasıl oldu? Eskrim sporunu yaptığını öğrendiklerinde genelde hangi soruyu daha fazla soruyorlar?
Okul ve sosyal hayatımda, flörenin, pozitif anlamda oldukça fazla yansıması oldu. Özellikle okul hayatımda aynı anda birden çok işi yapabilme kabiliyetini kazanmış olmam bana avantaj sağladı ve sağlamaya da devam ediyor. Denge, kontrol, disiplin, iletişim becerisi gibi özellikleri eskrim sayesinde kazandığımı düşünüyorum. Çevremdekiler, eskrim sporu ile uğraştığımı öğrendiklerinde “Senin böyle farklı ve asil bir spor dalına yönelmiş olman şaşırtıcı gelmedi.” gibi yorumlar yapıyorlar. Bu yorumlar beni çok mutlu ediyor ve motive olmamı sağlıyor. Ülkemizin en çok satan gazetelerinden birisinin bulmaca köşesinde cevabı “eskrim” olan bir soru “dürtücü ve yaralayıcı bir spor dalının genel adı“ şeklinde yazılmıştı maalesef. Dolayısıyla eskrim yaptığımı öğrenenlerin çoğunun ilk sorusu toplumdaki bu algı nedeniyle “Aaa! tehlikeli değil mi?!“ şeklinde oluyor. Bu tür sorulara, kullandığımız silahın esnekliğinden ve koruyucu kıyafetlerimizin özelliklerinden bahsederek cevap verip spor yaralanma veya sakatlanmalarında eskrimcilerin diğer sporculara göre istatistiksel olarak çok daha az sorun yaşadıklarını anlatmaya çalışıyorum.
SORU: Eskrimin senin için ne ifade ettiğini bir cümleyle özetleyebilir misin?
Eskrim benim için bir “yaşam tarzı” diyebilirim.
Eskrim velimiz Sevgili Yavuz Bey;
SORU: Eskrim sporunun, senin gözünden, Elif Naz’a katkıları neler olmuştur?
Sevgili Nihan Hanım, öncelikle böyle bir program yapıp kızıma ve bana zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Salgın hastalığın verdiği zor koşullardan kurtulup sağlıklı gün ve ortamlara yeniden kavuştuğumuzda, bütün sporcularımız ve veli arkadaşlarımız ile birlikte daha güzel sohbetlerimizin olacağına inandığımı ve o günleri özlediğimizi ifade etmek istiyorum.
Sorunuza gelince; sizin de ifade ettiğiniz gibi aslında 19 yılı bulan tecrübeli bir sporcu babasıyım. Tabi bu noktada, her iki kızımın da bu sporlara başlamalarına ve onların sporcu olarak yetişmelerine öncülük yapan eşim Ayşe’ye de bir teşekkür etmeyi atlarsam ona büyük haksızlık etmiş olurum. Eskrimin Elif Naz’a katkılarının özeti: Bu spora başladıktan 2 yıl sonra (turnuva, seyahat, heyecan mücadele ve takım olma olgusunun tadını da almış olarak) kendisinin evde yanımıza gelip “Beni eskrim ile tanıştırdığınız için size çok teşekkür ederim” demiş olmasıdır. Dolayısıyla, eskrim sporunun Elif Naz’a katkılarını; disiplin, güç-denge, analitik düşünebilme, centilmenlik gibi bu sporun zaten içinde olan teknik özellikler yanında, “kendini ifade edebilme” şeklinde detaylandırabilirim.
SORU: “Eskrim velisi olmak için de çaba harcamalıyız” diye düşünürüm her zaman. Sporcularımız ve velilerimizde öğrenme süreçleri yaş ve klasmanlarına göre devam ediyor. Bu süreçlerde biz velilere tavsiyelerini alabilir miyiz?
Rica ederim, siz de tecrübeli bir eskrimci velisisiniz. Tabi aramızda bizden sonra bu spora başlayan veli arkadaşlarımız olduğu gibi başlamak için Covid 19 Pandemi döneminin bitmesini bekleyen ve eskrimi sosyal medyadan araştırıp, henüz karar verememiş olanlar da vardır.
Ülkemizde iyi ve başarılı bir sporcu olabilmek, belki bazı spor dalları için daha kolay olabilir. Elbette her sporcu önce kendi yetenekleriyle ön plana çıkar. Ancak, arkasında maddi-manevi bir aile desteği olan, dolayısıyla ona her türlü imkan sağlanarak güçlü teknik destek verilebilen sporcular da bazı sporlarda avantajlı duruma gelebiliyorlar (Kendisinin de normal ve zorunlu olan eğitim-öğrenim hayatına zarar vermeden, sporda da başarıyı istemesi şartıyla elbette).
Eskrim sporu yapan ve bu sporda da başarı isteyen bir çocuğun velisi olmak gerçekten ekstra bir çaba gerektiriyor. Bu sporu yapan çocukların; yaşıtlarından daha olgun, daha hızlı ve daha analitik düşündüğünü bilen bir baba olarak onlarla çoğu zaman bir veli gibi değil, bazen bir arkadaş, bazen bir rakip gibi diyalog içinde olmamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Bizim yaşlarımıza göre kıyasladığımızda, şimdiki çocukların genelinde böylesi özellikler olsa da eskrimci bir çocuğun, yaşıtlarından bir adım önde olmasını “satrancı ayakta ve kılıçla oynamaları“ şeklinde açıklayabiliriz. İşte böyle bir çocuğun velisi olabilmek için yaş gruplarına göre giderek yoğunlaşan antrenmanlara aksatmadan katılmalarını sağlamak, derslerinden artan zamanlarında mümkün olduğunca fazla maç seyretmelerini teşvik etmek, yurt içi ve olabiliyorsa yurt dışı turnuvalara katılımını sağlamak ve her zaman onun yanında olduğunuzu hissettirmek gerekiyor. Günümüz iş ve trafik yoğunlukları içerisinde bu konulara veli olarak “vakit ve nakit“ ayırabildiğimiz zaman, en başta bahsettiğiniz “eskrimci velisi olma“ yolunda büyük bir adım atmış oluyorsunuz zaten.
SORU: Biraz da turnuva heyecanından konuşmak isterim. Bir babanın turnuva yaşadığı duyguları bize anlatır mısın?
Turnuvalara veli olarak nezaret ettiğim en yoğun turnuva dönemlerimizi Covid 19 Pandemisi öncesinde yaşadım ve bir çoğuna da kulüpteki Yönetim Kurulu Üyeliği şapkam ile katıldım. Dolayısıyla her turnuvaya en az 20-30 çocuğun velisi olma sorumluluğu ile gittim diyebilirim. Kulüp olarak çok güzel başarılar elde ederek çok güzel de anılar biriktirerek döndük her bir turnuvadan. Dolayısıyla turnuvalardaki tecrübe ve duygularım; o turnuvada kürsüye çıkan çocuklarımızın başarıları ile gurur duymaktan, elendiği için üzüntü içindeki çocuklarımızı (hatta ailelerini) bir sonraki turnuvaya motive edecek kadar yoğun ve dolu.
Bir baba ve veli olarak turnuvalarda elbette heyecanlarımız en üst noktada oluyor. Ancak, onları orada antrenörleri ile rakipleriyle ve hatta müsabakayı yöneten hakemlerle kendi başlarına diyalog içinde görmek, bu dünyaya nasıl bireyler yetiştirdiğimizin farkındalığı ile o gururu yaşamak bence hiçbir şey ile değişilmez. Bunu, bu sohbete eklemeniz ricasıyla, Elif Naz’ın Barselona’da bir turnuvada müsabaka hakemi ile olan diyaloğunu gösteren güzel bir kare ile belgelemek istiyorum.
SORU: Kulübümüzün önceki yönetim kurullarında aktif görev aldınız. Sevilen, sayılan ve danışılan biri olarak kulübümüzün geleceği ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Bu şekildeki övgülerinize mazhar olabilmek çok gurur verici gerçekten. Kulübümüz ve dolayısıyla çocuklarımız için bir şeyler yapabilmişsek ne mutlu. Bu vesileyle, Elif Naz’ın eskrime başlamasını takip eden yılımızda beni bu göreve layık gören Değerli Sporcumuz İrem Karamete’nin babası ve kulübümüzün kurucularından Sevgili Mehmet Karamete büyüğümüze ve şimdiye kadar çok değerli emekleri geçen diğer kurucu ve yönetici arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.
Kulübümüz, sporcu velileri tarafından kurulmuş ve veliler tarafından yönetilen, eskrim flöre branşında faaliyet gösteren önemli ve değerli bir kulüp. Bütün dünyayı etkileyen pandemi sürecinin getirdiği çok zor günlerden geçtiğimiz şu günlerde, mevcut Yönetim Kurulumuzun üstlenmiş olduğu ekstra sorumlulukların ve zorlukların farkındayım. Bütün bu zorluklara rağmen, şu an 2 ayrı salonumuzda devam eden antrenmanlarda gerek lisanslı sporcularımıza gerekse de yeni başlayan ve başlayacak sporcu adayı çocuklarımıza en iyi koşullar sunulmuş durumda. Damir Hocamız ve Hamed Hocamızın kariyerleri bu spora vermek istedikleri de ortadır. Dolayısıyla kulübümüzün geleceği; bizlerin ve yetiştirdiğimiz çocukların idealleri doğrultusunda doğru ve emin ellerdedir.
SORU: Marmara Eskrim Ailesi’ ne mesajınızı alabilir miyiz?
Konu çocuklarımız olunca bir parça coştum ve uzun cümlelerden oluşan ifadelerde bulundum. Dolayısıyla belki de cevaplar bile iç içe geçti bu şekliyle. Bu nedenle tekrar gibi olacak ama, Değerli Veli dostlarımıza mesajım: Sağlıklı ve özlediğimiz günlerde bir arada olabilmek; elimizdeki birer hazine olan çocuklarımızın güzel günlerini hep birlikte görmek ve yaşamak; onların gerek eskrimde gerek eğitim hayatlarında bu ülkeye faydalı bireyler olarak yetişmelerine yine hep birlikte tanık olabilmek üzere sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sporcularımız ve Babaları başlığı altında yapmış olduğumuz bu görüşme için kendilerine teşekkür eder; sevgili Elif Naz’ımıza eskrim hayatında başarılar dileriz.
Röportaj
Nihan Karcı Karavelioğlu
KİSK Başkanı