Sporcularımız ve Anneleri temalı röportaj dizimizde U14 sporcumuz Ozan Tunç ve annesi Latife Tunç’u konuk ettik. Samimi yanıtları için kendilerine çok teşekkür ediyoruz.
Ozan Tunç 2009 yılında İstanbul’da doğdu. Spor hayatına başlangıcı 5 yaşında jimnastik ile oldu. Sonra sırasıyla yüzme, futbol ve basketbol ile ilgilendi. Eskrim sporuna 9 yaşında Marmara Eskrim Spor Kulübü’nde başladı. 3 yıldır lisanslı sporcu olarak Türkiye Eskrim Federasyonu’nun düzenlediği turnuvalara katılmaktadır. Eskrim dışında Minecraft oynamayı, kayak yapmayı ve kaykay kullanmayı seviyor.
Sporcumuzun velisi Latife Tunç ise Ekonomi mezunudur, uzun yıllar süren finans kariyerini sonlandırmıştır. Profesyonel olarak portre ve aile fotoğrafçılığı yapmakta, ayrıca özel bir şirkette dijital pazarlama üzerine çalışmaktadır. Yürüyüş, kayak ve yogaya ilgi duyuyor.
Sevgili Ozan eskrimle nasıl tanıştın?
Annem bir gün bana eskrimi denemek isteyip istemediğimi sordu. Ben de istedim. Bir gün deneme dersine katıldım. Sevdiğim için devam ettim.
Her dönem daha küçük yaşta sporcularımız kulübümüzde eskrime başlıyor. Onları gördüğünde neler hatırlıyorsun?
Onları gördüğümde kendim ne kadar yol katettiğimi hatırlıyorum. O zamanlar en iyimi yaptığımı düşünürdüm. Şimdi de en iyimi yaptığımı düşünüyorum ama o zamanki en iyimden daha iyiyim.
Eskrimin okul ve sosyal hayatına yansımaları nasıl oldu?
Olaylara farklı açılardan daha iyi yaklaşabildiğimi gördüm. Çünkü bu sporu yaparken çok farklı şeyi aynı anda düşünmeniz gerekiyor. Ayrıca hayatıma disiplin kazandırdığını düşünüyorum. Antrenman, ödev ve oyun dengesini kurmak için disiplinli olmak gerekiyor. Kulüpte yeni arkadaşlıklar kurdum ve okul dışında bir çevrem daha oldu. Kulüpteki arkadaşlarımı çok seviyorum. Onlarla iyi vakit geçiriyorum.
Eskrim sporunu yaptığını öğrendiklerinde genelde hangi soruyu daha fazla duyuyorsun?
Genellikle arkadaşlarımdan hiçbiri eskrimi daha önce duymuş olmuyor. Eskrimin ne olduğunu soruyorlar. Onlara kılıçla (flöre diye düzeltiyor) yapıldığını söyleyince bunun çok tehlikeli olduğunu düşünüyorlar. Eskrimin ne kadar centilmen bir spor olduğunu bilmiyorlar. Birbirini delik deşik etmek olduğunu zannediyorlar.
Unutamadığın bir eskrim anını bizlerle paylaşır mısın?
İlk U14 turnuvamda bir eleme maçında kulüp dışından bir arkadaşımla eşleştik. Çok çekişmeli bir maç oldu. Maçın bitmesine 1 saniyeden az kala 1 sayı öndeydim ama son anda karşı taraf bir sayı aldı ve maç berabere bitti. Böyle olduğunda yazı-tura atılıyor ve kimin seçtiği çıkarsa o kişi avantajlı oluyor. 1 dakika içinde kimse sayı almazsa avantaj kimdeyse o kazanıyor. Bizim maçta avantaj karşı taraftaydı. 1 dk içinde sayı almam gerekiyordu. Sayıyı aldım ve maçı kazandım. Hayatımın en stresli maçıydı. O turnuvada ilk kez madalya alıp 3. olmuştum.
Eskrimin senin için ne ifade ettiğini bir cümleyle özetleyebilir misin?
Eskrim savunma ve saldırının dengesidir.
En beğendiğin eskrimciler kimler?
Daniele Garozzo, Race Imboden, Alessio Foconi, Lee Kiefer
Sevgili Latife hanım,
Eskrim sporunun sizin gözünüzden Ozan’a katkıları neler olmuştur?
Başlarda belki yaşının da etkisiyle yenilgilere karşı tahammülsüz ve öfkeliydi. Zaman içinde bu öfke azaldı ve yerini hırslı bir çalışmaya bıraktı. Çabaladığında ve disiplinli bir şekilde çalıştığında karşılığını aldığını gördü. Karşılığını almakla kastettiğim kürsüye çıkmak değil, geliştiğinin, iyiye doğru gittiğinin farkına varması. Bu çok önemli bir deneyim. Hayatta istediği her şey için bu çabayı göstermesini dilerim. Çünkü her çabanın mutlaka karşılık bulduğuna inanıyorum.
Bir katkısı da bu camianın içinde sosyal bir çevre edinmesi. Kulüpte kurduğu arkadaşlıklar çok kıymetli. Ayrıca turnuvalarda farklı kulüplerden çocuklarla bir araya gelip tanışmaları, rekabetle karışık bir dostluk içinde olmaları çok güzel.
Düzenli spor yapmasıyla bedeninin güçlendiğini de fark ediyorum.
Sporcularımız ve velilerimizde öğrenme süreçleri yaş ve klasmanlarına göre farklılaşabiliyor. Bu süreçlerde biz velilere tavsiyelerinizi alabilir miyiz?
Aslında ben kendimi hala acemi bir veli olarak görüyorum. Hala bu sporun tüm kurallarını bilmiyorum 🙂 Velilerin de çaba harcaması gereken bir spor olduğu konusuna katılıyorum. Veli olarak antrenmanlarına düzenli katılması ve olabildiğince turnuvalarda performans göstermesi için desteklemeye çalışıyoruz. Antrenmanlara getirmek bile bir çaba gerektiriyor. Bizim için galip gelmesi ya da yenilmesi değil sevdiği bir şey için çaba göstermesi önemli oldu her zaman. Manevi desteğimizi çabasını takdir ederek gösteriyoruz. Diğer velilere tek tavsiyem çocuklarının gayretlerini takdir etmeye özen göstermeleri olabilir.
Biraz da turnuva heyecanından konuşmak isterim. Bir annenin turnuvada yaşadığı duyguları bize anlatır mısınız?
Turnuvalar başlangıçta hiçbir şey ifade etmiyordu benim için. Sonra pool, çatal, bye atlamak gibi kavramlar girdi hayatımıza 🙂 Ozan’ın heyecanına ortak olabilmek için tüm bunları takip etmeye başladım. Maçları seyrederken kimin sayı aldığını bazen anlamasam da izlemek keyifli oluyor. Ozan’ın maçlarında heyecanlanıyorum, kazandığında mutlu oluyorum elbette ama turnuvalarda gözlem yapmayı da seviyorum. Sadece kazananların değil kaybedenlerin de aynı öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Bu bir müsabaka ve herkes kazanmaya çalışıyor ama kaybeden olmasaydı kazanan da olmazdı. Sporcu olmayan ve felsefe seven bir ebeveyn olarak böyle sorgulamalar içinde buluyorum kendimi.
Şunu da söylemeden geçmek istemem. Bir turnuva gününün sonunda diğer ebeveynlerle birlikte keyifli, muhabbet dolu sofralarda yemek yemek günün tüm yorgunluğunu alıyor. Çocukların yanında bizler de güzel dostluklar kuruyoruz bu spor sayesinde.
Marmara Eskrim Ailesi’ne mesajınızı alabilir miyiz?
Marmara Eskrim ailesinin bir parçası olduğumuz için mutluyuz. Çocuklarımızın, antrenörlerimizin, kulüp yöneticilerimizin, yönetim dışındaki veliler olarak bizlerin kulüpte ayrı ayrı önemi var. Birlikte nice güzel anılar biriktirmeyi diliyorum.
Yeni başlayan sporcularımızın anne ve babalarına mesajınız nedir?
Çocuğunuz bu sporu sevdiyse siz sadece antrenmanlara ve turnuvalara katılımı konusunda destek olun. Performans kaygısına, hemen sonuç görmeye odaklanmayın. Bu spor sabır ve uzun emek gerektiriyor.
Röportaj
Özlem Ozan
KİSK Başkanı