Bir eskrim velisi olarak, öğrenilmek istenilen ilk konunun “Bu spor tehlikeli mi?“ olduğu açıktır. Özellikle de çocuklarının eline birer silah verip karşı karşıya getirdiğimizde, bu sorunun yanıtsız kalmaması çok önemlidir.
Her 10 olimpik sporcunun en az 1’inin olimpiyatlarda sakatlandığını çoğumuz bilmeyiz ve haberlere de yansımaz. 2008 Yaz Olimpiyatları’nda, en az sakatlığın görüldüğü sporlar yelken, kano, senkronize yüzme, dalış, kürek çekme ve eskrimdir. İroni gibi görülebilir; ama ellerindeki silahlarla birbirlerini dürtmek suretiyle puan almak zorunda olmalarına rağmen “Evet! Eskrim oldukça güvenli bir spordur.” Eskrim, dalış ve senkronize yüzmenin ardından, yaralanma oranı en düşük spor dalıdır (%2,5). Aslında; eskrim için masa tenisi kadar tehlikesi olduğunu dahi söyleyebiliriz.
North Carolina Üniversitesi Yıkıcı Spor Sakatlıkları Araştırma Merkezinin yayınlamış olduğu bir çalışmada; ABD’de, 1931-2007 arası, dünya çapında sporcular içinde, futbolda 1.689 ciddi sakatlık tespit edilirken, eskrimde bu sayı “0” olmuştur. Ayrıca; aynı dönemde, tüm dünyada bu sayı sadece 7’dir.
Eskrimcilerde en sık, morluk oluşması, bilek burkulması, kaslarda zorlanma gibi oldukça hafif seyirli ve önlenebilir sakatlıklar izlenir.
Sakatlık riskinin ve derecesinin bu denli düşük olduğu bir sporun faydalarını düşündüğünüzde; eskrimin oldukça güvenli ve tercih edilmesi gereken bir spor olduğunu söyleyebiliriz.
IRINA CHIRASHNYAON, 2014
Academy Of Fencing Masters’ın Kurucu ve Başkanı
Editör, Çeviri ve Düzenleme: KİSK Başkanı Nihan Karcı Karavelioğlu