Marmara Eskrim Kulübü’nün 3 eskrimcisi, 2024 yılında Yıldızlar (U17) kategorisinde Milli Takım kafilesine seçildi. Milli takıma seçilmek her sporcunun hayalidir. Bu hayal için özveriyle çalışan, emek veren tüm sporcularımızı ve onları bugüne taşıyan antrenörlerimizi yürekten tebrik ediyoruz. Bizlere bu gururu yaşatan sporcularımızla bir röportaj serisine başlamak istedik. Röportajımızın ilkini U17 erkekler klasmanını başarı ile tamamlayan sporcumuz Sarp Öztürk ile gerçekleştirdik. Eskrime gönül veren tüm sporculara ilham olmasını dileriz.
Merhaba Sarp, eskrime nasıl ve ne zaman başladığını merak ediyoruz. Biraz anlatabilir misin?
Eskrim yapmaya 10 yaşında çok büyük bir tesadüf sonucu başladım. 3. Sınıfın sonuydu. Bizim şu anki antrenman salonunun üstünde bir voleybol spor kulübü var. Eskiden oraya gidiyordum. Şansa antrenman çıkışında eskrim flöresiyle birini gördük. Onunla bu spor hakkında kısa bir sohbet ettik. Kulübün yerini sorduk ve hemen alt katta olduğunu öğrendik. O gün benim hem eskrimle hem de Damir hocayla tanıştığım gün oldu.
Eskrimle geçen günlerinde çok anı biriktirdiğini tahmin ediyoruz. Bugüne kadar unutamadığın bir anın var mı? Bizimle paylaşabilir misin?
Çok var aslında ama en yakın zamanda olandan örnek vereyim. Milli takıma girdiğim sezonun başında kötü bir başlangıç yapmıştım. En önemli turnuva olan Türkiye Şampiyonası’nda U17 kategorisinde 16’da, U20 kategorisinde ise ilk 32’de kalmıştım. Gerçekten çok uzun zamandır madalya almıyordum ve bu kadar çalışmamın sonucunda elbette derece istiyordum. Bu turnuvalarda aldığım sonuçlar üzerine antrenman şeklimi değiştirdim, ders sayısını arttırdım. U17 açık turnuvası gelmişti. O gün ilk 16’daki rakibimle olan maçımda ikimizde de sakatlıklar yaşanmıştı. Maç yaklaşık 30 dakika sürdü. O maç 14-14 oldu. Oradaki medikal molada Damir koç ile olan konuşmam ve o tuştan sonraki sevincim benim için unutulmaz bir andı. O gün sonraki turu da geçerek yaklaşık 4 yıl sonra madalya aldım.
Milli sporculuğa giden serüvenin hakkında bilgi verebilir misin?
İlk söylemem gereken şey hiç kolay değildi ama küçüklüğümden beri yaptığım için aynı zamanda çok eğlendim. Aslında bu serüven 2’ye ayrılıyor: 8. Sınıftan öncesi ve 8. Sınıftan sonrası. Öncesinde sadece spor olsun diye gidiyordum ama hiç antrenman kaçırmıyordum. Bu bana iyi bir altyapı sağladı ve belli bir disiplin de kazandırdı. Birkaç tane de madalya almıştım. 8. Sınıftan sonrası ise asıl serüvenin, zorluğun, eğlencenin disipline dönüşmeye başladığı bölüm oldu. Korona virüs ve lgs’nin üst üste gelmesiyle yaklaşık 1 yıl düzenli antrenman yapamadım. Sonraki sene kulüpte yeni bir koçumuz ve yeni bir antrenman planımız vardı. Tekrar antrenman düzenine uymakta çok zorlandım. Bildiğim her şeyi silip yeni bir sistemle, yeni bir düzenle, yeni hareketlerle başladım. Eskrimin en temel hareketi olan hamleyi bile tekrar çalıştım. Çok çalışmanın yanında zekanı kullanarak çalışmanın önemini en iyi şekilde anladım çünkü ben haftada 4 gün 3’er saat antrenman yapıyorum ve haftada 6-7 gün antrenman yapan insanlar vardı karşımda. Çoğundan daha hızlı geliştim. Bu şekilde çalışarak devam ettim. Hala da devam ediyorum. Bir sıkıntı çıkmazsa da devam edeceğim.
Napoli’de gerçekleşen Avrupa Şampiyonası nasıl bir deneyimdi?
Tabii ki güzel bir süreçti. Her sporcunun takdir edersiniz ki deneyimlemek isteyeceği bir seviyedir milli takım seviyesi. Güzel bir kamp sürecinin ardından Avrupa Şampiyonası’nda İtalyan rakibime 15-9 yenilerek 23. oldum. Beni üzen şey yenebileceğim bir kişiye yenilmek oldu. Sporculuk hayatım boyunca en çok üzüldüğüm günler potansiyelimin altında kaldığım günler oldu. Çok çalışmaya devam edip ileride daha da güzel sonuçlar elde edeceğimi düşünüyorum.
Spor dışında nelerden hoşlanırsın?
Playstation’da oyun oynamak, satranç oynamak, sevdiğim kişilerle oturup sohbet etmek veya gezmek hoşuma gidiyor. Son olarak ise ders çalışmak hoşuma gidiyor.
Biraz da hayallerinden bahsedelim. Gelecek için planların neler?
Eskrim dünya kupalarından birinde madalya almak, eğitimimi en iyi şekilde bitirip en iyi yerlerde okuyup, büyük bir şirkette yükselmek, sonrasında yeteri kadar tecrübeye sahip olup kendi şirketimi kurmak istiyorum. Bunları yaparken de hiçbir zaman eğlenmekten mahrum kalmamak hedeflerim arasında.
Deneyimli bir sporcu olarak kulübümüzün diğer sporcularına vereceğin tavsiyeler kıymetli. Neler söylemek istersin?
İlk tavsiyem çalışırken aklınızı kullanarak çalışın. Mesela antrenmanda maç yaparken eski hareketlerinizin yanında yeni öğrendiğiniz hareketleri uygulayın. Rakibin hareketlerini gözlemleyin ve yaptığı harekete karşı bir hareket kurun aklınızda. İkinci tavsiyem ise küçüklere. LGS sürecinde eskrimi tamamen bırakmayın. Haftada en az bir veya iki kez gelmeye çalışın. Bu hem hareketlerinizi unutmamanızı hem de enerjinizi atarak daha iyi konsantre olmanızı sağlar.
Değerli sporcumuz Sarp Öztürk’e içtenlikle verdiği cevaplar için teşekkür ederiz. Başarılarının devamını diliyoruz.
